Stres, çok sayıda fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunun ana kaynakları arasında yer alıyor ve pek çok sağlık kuruluşu tarafından bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Çalışma ortamı, iş yerinde ve iş yüzünden yaşanan stresi; iş yükü, kişiler arası çatışma ve kişisel etkenler kadar, hatta tahmin edilenden çok daha fazla etkiliyor.
Yapılan araştırmalara göre çalışanların yarısından azı, sadece iş saatleri içinde çalışıyor. Dörtte biri, sorumluluklarını yerine getirmek için çok az zamana sahip olduğunu düşünüyor. Yarısından fazlası tehlikeli ya da hoş olmayan koşullar altında çalışıyor. Neredeyse %80’inin çalışma saatleri içinde ofiste bulunma zorunluluğu bulunuyor. %20’lik bir kısmı sık sık sağlık sorunları sebebiyle izin alıyor. 3’te 2’si ise, çalışma koşullarının ihtiyaçları ve istekleriyle uyuşmadığını belirtiyor.
Stresli durumlarda üretken olmak, yeni yöntemler denemek, risk almak, yaratıcı çalışmalara yönelmek ve problem çözmek neredeyse imkansızdır. Bu sebeple çalışanların sağlıklı, mutlu ve üretken olabilmesinde kuruluşlara önemli bir görev düşüyor: Değişen teknolojiye ve çalışma kültürüne uyumlu, aktivite temelli çalışmayı destekleyen ve çalışanların fiziksel, bilişsel ve duygusal olarak iyi hissetmelerine yardımcı olabilecek yeni nesil ofis tasarımlarına yönelmek.
Olumlu duyguları destekleyen ortamlar; üretken, iş birlikçi ve yaratıcı olmayı teşvik ediyor.
Bugün, çok sayıda kuruluş sağlığı ön planda tutarak sağlıklı beslenmeyi destekliyor, ergonomik mobilya kullanıyor ve ofis içinde spor/egzersiz alanları oluşturuyor. Araştırmalar, sağlık ve refahın yalnızca fiziksel olarak değil, duygusal ve zihinsel olarak da desteklenmesi gerektiğini gösteriyor.
Çalışanların ihtiyaçlarını bütüncül olarak karşılayan, entegre teknoloji çözümlerine sahip ve farklı aktivitelere uygun çeşitli alanları barındıran bir ekosistem, çalışmayı kolaylaştırırken iş yerinde daha az stresli bir deneyim yaşamaya da yardımcı oluyor.
Ofis tasarımında refah seviyesini yükseltmek ve stresi azaltmak için;
- Çalışanlar, kuruluşun vizyonu ve misyonu ile duygusal olarak bağlantı kurabilmeli, kültür ve hedeflerini benimsemelidir.
- Hava kalitesi, akustik kalitesi, aydınlatma kalitesi ve ortam ısısı gibi fiziksel koşullar sağlıklı ve güvenli bir şekilde düzenlenmelidir.
- Sağlıklı malzemelerden üretilmiş, sağlığa zararlı kimyasallar içermeyen ve uluslararası normlara uygun mobilya ve araçlar kullanılmalıdır.
- Doğal kaynaklara (gün ışığı, temiz hava, vb.) erişim kolaylığı sağlanmalıdır.
- Çalışanlar nerede, nasıl ve kiminle çalışacaklarını seçme ve kontrol etme olanağına sahip olmalıdır.
- Hem analog hem de dijital araçlarla gerçekleştirilen işler için gerekli araç ve kaynaklara erişim kolaylığı sağlanmalıdır.
- Bireysel çalışmalar ve ekip çalışmaları için farklı çalışma tarzlarına uygun mekan çeşitliliği sağlanmalıdır.
- Odaklanmayı destekleyen, dikkat dağıtıcı unsurları en aza indiren ve bireysel çalışmaya uygun, sessiz alanlar oluşturulmalıdır. Bu alanlar aynı zamanda çalışanların dinlenmesi, yeniden motive olması ve yenilenmesi için de işlevsel olarak kullanabilecekleri şekilde tasarlanmalıdır.
- Ekip çalışmaları, anlık toplantılar ve sunumlar gibi aktivitelerin gerçekleştirildiği alanlarda çalışma araç ve kaynaklarına kolay erişim sağlanmalı, gerekli teknoloji çözümleri sunulmalıdır.
- Çalışanların kendilerini ifade edebilecekleri, ofis ortamında da kişiliklerini gösterebilecekleri, iletişim kurmaya ve sosyalleşmeye teşvik eden alanlar kurgulanmalıdır.
- Ofis kurgusu, kişisel ve mesleki bağlantılar kurmaya izin verecek şekilde oluşturulmalıdır. Çalışma alanları ve sosyal alanlar farklı birimlerde çalışanların bir araya gelebilecekleri şekilde konumlandırılmalıdır.
- Hem fiziksel hem de sanal iş birliğini destekleyen sistemleri kurulmalıdır. Farklı birimlerde çalışanlar da birbiriyle kaynak ve araçları paylaşabilmeli, iş birliği yapabilmelidir.
- Ofiste masa başında çalışmaya alternatif olarak ayakta çalışmayı da destekleyen çalışma alanları ve araçları bulunmalıdır.
- Ofis içinde çalışanların hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatlayabilecekleri, motivasyon kazanabilecekleri, dinlenebilecekleri ve yenilenebilecekleri konforlu alanlar bulunmalıdır.
- Ofis kurgusu çalışanları hem çalışırken hem de dinlenirken hareket etmeye teşvik etmelidir.
Araştırmalar, tek tip kurgulanan ofislerin çalışanların bütünsel refahını desteklemek konusunda yeterli olmadığını gösteriyor. Bütüncül bir bakış açısıyla kurgulanan, çalışanların fiziksel, duygusal ve bilişsel ihtiyaçlarına cevap veren bir ofis, iş yerinden kaynaklanan stresi azaltmasının yanı sıra performansın ve bağlılığın yükselmesine, çalışma deneyiminin zenginleşmesine de yardımcı oluyor.