Son yıllarda yapılan araştırmalar, yetenek ve becerilerin doğuştan gelmediğini ve belirli özelliklere sahip kişilerle sınırlı olmadığını fakat, yenilikçi ve özgün çalışmalar ortaya koyabilmemiz için iş yeri koşullarının yetersiz olduğunu gösteriyor. Buna rağmen çalışanların yaklaşık %85’inden belirli aralıklarla ya da yüksek olmayan bir düzeyde, çalışmalarında inovatif olmaları bekleniyor.

Çalışanlarınsa;

  • %70’inden fazlası, gelecekteki başarısının inovatif olabilmesine bağlı olduğunu düşünüyor.
  • Neredeyse yarısı, özgün fikirleri ve çalışmaları destekleyen bir ortamda çalışmadığını ifade ediyor.
  • %40’tan fazlası, ofiste odaklanarak çalışabileceği ve motivasyonunu yükseltecek farklı çalışma ortamları bulunsa daha özgün ve yenilikçi çalışmalar gerçekleştirebileceğine inanıyor.
  • Yaklaşık %30’u, ofiste ekip çalışmaları için uygun ortamlar bulunsa daha özgün çalışmalar ortaya koyabileceğini düşünüyor.

 

İşin Ritmi

Geçmişte iş yapma biçimi doğrusaldı ve genellikle tekrar eden görevleri içeriyordu. Bilinçli olarak sürdürülen bu doğrusal çalışma biçiminde amaç, çalışanların belirli alanlarda uzmanlaşmasını kolaylaştırmaktı.

Günümüzde iş, bireysel çalışmalarla birlikte küçük ve büyük ekip çalışmalarını içeren pek çok aktiviteyi kapsıyor. İş yaşamında karşılaştığımız sorunlar ise, geçmişe nazaran daha karmaşık. Bu sebeple insanların ve fikirlerin farklılaştığı, birleştiği ve yinelendiği farklı bir çalışma sürecine ihtiyaç duyuyoruz.

Yenilikçi yaklaşımlar geliştirebilmek ve özgün çalışmalar ortaya koymak için iş yapma biçimine ritim kazandırmak gerekiyor. Yeni yönetim ve çalışma yöntemlerinde süreç, akıcı bir şekilde ilerliyor ve organik olarak bir araya gelen ekipler, yeni fikirlerin doğmasını sağlıyor.